1861 ile 1963 yılları arasında hapishane olarak kullanılan Alcatraz Adası, herkes tarafından kaçmanın imkansız olduğu bir hapishane olarak bilinirdi.

Alcatraz Hapishanesine yalnızca en azılı suçlular gönderilirdi ve mahkumlara kısıtlı haklar tanılırdı. Mahkumlar için pek çok kuralı olan Alcatraz Hapishanesi’nin dört tarafı köpek balıkları ile dolu ve suyu buz gibiydi. Mahkumların günün 23 saatini hücrelerinde geçirmeleri gerekiyordu. Ayrıca mahkumların soğuk suya karşı dirençli olmamaları için banyolarından özellikle sıcak su akıtılıyordu.

Alcatraz’da bundan önce tam olarak 13 kez kaçma girişiminde bulunulmuş fakat başarabilen olmamıştı. Mahkum Frank Morris, John Anglin ve Clarence Anglin tarafından gerçekleştirilen 14. Kaçış girişimi bu sefer başarı ile sonuçlanmıştı.

Hücrelerinde bulunan mazgalların içerisindeki duvarı günlerce kazan mahkumlar, söktükleri mazgalların yerine kağıttan yaptıkları sahte mazgalları taktılar.

Duvardan çıkan taşları toz haline getiren mahkumlar, bu tozları kağıt ile hamur haline getirip, kaçtıktan sonra yataklarına koymak üzere kafa yaptılar. Hatta bu kafalara kendi saçlarından kesip saç, kaş bile eklediler.

Kaçış günü geldiğinde mahkumlar, kazıkları mazgallardan çıkarak önce koridora oradan da havalandırmaya tırmanarak çatıya çıktılar.

Kaçmanın imkansız kabul edildiği Alcatraz Hapishanesinden 3 mahkum kaçmayı başardı ve FBI başta olmak üzere hiçbir güvenlik gücü onlara ulaşamadı.

Bu kaçış olayının ardından 1 sene sonra Alcatraz Hapishanesi kapatıldı